Ortodontik Bozukluklar

Ortodontik tedavi, sadece estetik kaygıları gidermekle kalmaz, aynı zamanda diş ve çene sağlığını da iyileştirir. Tedavi sürecinde düzenli diş hekimi kontrolleri ve iyi bir ağız hijyeni uygulaması önemlidir. Erken yaşlarda yapılan ortodontik değerlendirmeler, potansiyel bozuklukların erken tespit edilmesine ve daha etkili bir tedavi planının oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Ortodontik bozuklukların tedavisi, dişlerin ve çenenin doğru hizalanmasını sağlamak için çeşitli yöntemler kullanılarak yapılır. Bu yöntemler arasında sabit veya hareketli ortodontik apareyler, braketler, diş telleri ve bazen cerrahi müdahaleler yer alır. Tedavi süresi, bozukluğun türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir, ancak genellikle birkaç yıl sürebilir.

bt_bb_section_bottom_section_coverage_image

Çapraşıklık

Toplumumuzda en sık görülen dişsel bozukluklardan biridir. Dişlerin çene kavsi üzerinde yerleşebilmek için yeterli yer bulamaması durumunda dişlerin üst üste olması, diğer dişlere göre yukarıda konumlanması gibi bir görünüme sebep olabilir. Bu durumlarda tedavi için çenelerde genişletme işlemi, diş çekimi, dişler arasından fizyolojik sınırlar içinde yapılan bir miktar aşındırmalar, ağız içi veya dışı farklı mekanik kuvvet uygulamaları gerekebilir.

Diş çapraşıklığı, dişlerin düzgün bir şekilde sıralanmadığı, üst üste bindiği veya birbirine doğru eğildiği bir ortodontik bozukluktur. Bu durum, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Diş çapraşıklığı, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve tedavi edilmezse uzun vadeli diş sağlığı sorunlarına yol açabilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_10-640x480.jpg

Nedenleri

  1. Genetik Faktörler: Ailede diş çapraşıklığı öyküsü varsa, bu durumun çocuklarda da görülme olasılığı artar. Çene boyutu ve dişlerin büyüklüğü gibi genetik özellikler, dişlerin düzgün sıralanmasını etkileyebilir.
  2. Çene Gelişimi Problemleri: Çenenin yeterince geniş olmaması durumunda, dişler için yeterli alan kalmaz ve bu da dişlerin üst üste binmesine veya eğilmesine yol açar.
  3. Süt Dişlerinin Erken veya Geç Kaybı: Süt dişlerinin erken kaybedilmesi, kalıcı dişlerin düzgün bir şekilde çıkmasını engelleyebilir. Aynı şekilde, süt dişlerinin geç kaybedilmesi de çapraşıklığa neden olabilir.
  4. Kötü Alışkanlıklar: Parmak emme, uzun süreli emzik kullanımı veya kalem ısırma gibi alışkanlıklar, dişlerin ve çenenin hizalanmasını bozabilir.
  5. Yetersiz Yer: Dişlerin büyüklüğüne kıyasla çenenin küçük olması durumunda, dişlerin yerleşmesi için yeterli alan kalmaz ve bu da çapraşıklığa yol açar.

Dişler arası boşluklar / Aralıklı dişler

Çene kemiği büyük ve geniş, dişler küçük olduğunda dişler arasında boşluklar görülebilir. Bu durum genetik olarak anne ve babadan alınan diş çene genlerinde uyumsuzluk olmasından kaynaklanır. Normal bir çene genişliğinde diş yapısı küçük olduğunda da görülebilir. Boşluklar ortodontik olarak kapatılabilecek miktarda ise kolaylıkla düzelir, ancak bazen boşluklar kapandığında dişler çok geriye gidecek ve gülüş estetiği bozulacak ise diğer estetik restorasyonlar ile kombine tedavi uygulanabilir.

Dişler arası boşluklar, dişlerin arasında normalden daha fazla boşluk bulunması durumudur ve bu durum, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Ortodontik tedavi ile bu boşluklar kapatılarak daha düzgün bir diş dizilimi sağlanabilir. Dişler arası boşlukların tedavisi, boşlukların nedenine, genişliğine ve konumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Nedenleri

  1. Genetik Faktörler: Genetik yapının etkisiyle dişler ve çene yapısı arasında uyumsuzluk olabilir. Çene büyük, dişler küçük olduğunda dişler arası boşluklar oluşabilir.
  2. Diş Kaybı: Bir veya daha fazla dişin kaybı, kalan dişlerin hareket etmesine ve boşluklar oluşmasına neden olabilir.
  3. Parmak Emme ve Dil İtme: Uzun süreli parmak emme veya dil itme alışkanlıkları, dişlerin yer değiştirmesine ve boşluklar oluşmasına yol açabilir.
  4. Periodontal Hastalıklar: Diş eti hastalıkları, dişleri destekleyen kemik dokusunun kaybına neden olabilir ve bu da dişlerin yer değiştirmesine ve boşluklar oluşmasına yol açar.
  5. Doğal Diş Yapısı: Bazı insanlar doğal olarak dişlerinin arasında boşluklarla doğarlar.
https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_05-640x480.jpg

Çene Darlığı

İdeal bir çene ilişkisinde dişler kapanışta iken üst çene alt çeneyi bir kapak gibi kapatır. Üst ön dişler 2-3 mm kadar alt ön dişlerin önünde olur. Üst arka dişler de alt dişlerin bir miktar dışındadır. Ancak üst çenede gelişim yetersizliğine bağlı olarak alt çene daha geniş görülebilir. Üst çenede darlık oluşmasının en önemli sebepleri ağız solunumu, ağız açık uyunması ve çene yapısını bozacak bazı yanlış alışkanlıklardır. Çene darlığı tedavisinde darlığın miktarına ve hastanın yaşına göre damak destekli vidalı apareyler kullanarak genişletme yapılabilir. Eğer büyüme gelişim bittiyse ve ciddi darlıklar söz konusu ise çene cerrahisi ile kombine tedavi gerekebilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_10-640x480.jpg

Nedenleri

  1. Genetik Faktörler: Ailede çene darlığı öyküsü varsa, bu durumun çocuklarda da görülme olasılığı artar. Genetik yatkınlık, çene yapısının küçük ve dar olmasına neden olabilir.
  2. Çocukluk Alışkanlıkları: Uzun süreli parmak emme, biberon veya emzik kullanımı gibi alışkanlıklar, çenenin daralmasına yol açabilir. Bu alışkanlıklar, çene yapısının doğru şekilde gelişmesini engelleyebilir.
  3. Ağız Solunumu: Sürekli ağızdan nefes alma alışkanlığı, çenenin daralmasına neden olabilir. Ağız solunumu, çene ve yüz kaslarının doğru çalışmasını engeller.
  4. Erken veya Geç Diş Kaybı: Süt dişlerinin erken kaybedilmesi veya kalıcı dişlerin geç çıkması, çenenin daralmasına ve dişlerin düzgün yerleşememesine neden olabilir.

Üst çenenin önde olması / Fırlak dişler

Üst çene dişlerinin alt çene dişlerine göre önde olduğu ve fırlak göründüğü durumlardır. Bu durumun nedeni üst çenenin önde olması da olabilir, alt çenenin geride konumlanması da olabilir. Hatta bazen ikisi birlikte de görünebilir. Tedavisinde hastanın yaşı ve çene konumlarının doğru tespiti kritiktir. Özellikle alt çene geriliği olduğu durumlarda hastanın büyüme döneminde olması çok önemlidir.

Üst çenenin önde olması, ortodontik bozukluklar arasında yaygın olarak görülen ve genellikle sınıf II maloklüzyon olarak adlandırılan bir durumdur. Bu durum, üst dişlerin alt dişlerin önünde fazla ilerlemesi sonucu ortaya çıkar ve hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir.

Nedenleri

  1. Genetik Faktörler: Ailede üst çenenin önde olması öyküsü varsa, bu durumun çocuklarda da görülme olasılığı artar. Genetik yatkınlık, çene ve yüz yapısının gelişimini etkileyebilir.
  2. Çene Gelişim Bozuklukları: Alt çenenin yeterince gelişmemesi veya üst çenenin aşırı gelişmesi, üst çenenin önde olmasına neden olabilir.
  3. Bebeklik ve Çocukluk Alışkanlıkları: Uzun süreli parmak emme, biberon veya emzik kullanımı gibi alışkanlıklar, üst çenenin öne doğru gelişmesine katkıda bulunabilir.
  4. Dişlerin Yanlış Konumlanması: Dişlerin yanlış hizalanması veya eksik dişler, çene kapanışını etkileyerek üst çenenin önde görünmesine neden olabilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_05-640x480.jpg

Ters Kapanış

Alt çenenin üst çeneden daha önde göründüğü durumlardır. Dışardan belli olduğu durumlar olduğu gibi yalnızca ön bir ya da 2 dişte göründüğü durumlar da olabilir. Sorun yalnızca dişsel ise erken dönemde ağız içi apareyler ile rahatça çözülebilir. Sorun iskeletsel olarak üst çenenin geride olması ise erken yaşlarda ağız dışı takıp çıkarılan apareyler ile çözülebilir. Eğer yetişkin yaşlarda tedavi gerekiyorsa çene cerrahisi ile kombine tedavi değerlendirilebilir.

Ters kapanış, ortodontik bozukluklar arasında yer alan ve genellikle sınıf III maloklüzyon olarak adlandırılan bir durumdur. Bu bozukluk, alt dişlerin üst dişlerin önünde yer alması ile karakterizedir. Ters kapanış, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir ve genellikle erken teşhis ve tedavi gerektirir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_10-640x480.jpg

Nedenleri

  1. Genetik Faktörler: Genetik yatkınlık, ters kapanışın en yaygın nedenlerinden biridir. Ailede bu tür bir maloklüzyon öyküsü varsa, çocuklarda da görülme olasılığı artar.
  2. Çene Gelişim Bozuklukları: Alt çenenin aşırı büyümesi (prognatizm) veya üst çenenin yetersiz büyümesi (retrognatizm) ters kapanışa neden olabilir.
  3. Doğumsal Anomaliler: Dudak-damak yarığı gibi doğumsal anomaliler, çene ve dişlerin doğru hizalanmasını engelleyebilir.
  4. Dişlerin Yanlış Konumlanması: Dişlerin yanlış hizalanması veya eksik dişler, çene kapanışını etkileyerek ters kapanışa yol açabilir.
  5. Travma veya Yaralanmalar: Çene bölgesine alınan darbeler veya yaralanmalar, çene kemiklerinin ve dişlerin yanlış hizalanmasına neden olabilir.

Alt Çene Geriliği

Alt çenenin üst çeneye göre geride kalarak, çene ucunun daha silik görünmesine neden olan bozukluktur. Tedavisinde hastanın büyüme atılımı döneminin yakalanması önem arz eder. Bu dönemde takılıp çıkarılabilen ağız içi apareylerin kullanımıyla alt çene öne alınabilmektedir. Ancak erişkin hastalarda cerrahi tedavi gerekebilir.

Alt çene geriliği, ortodontik bozukluklar arasında yer alan ve genellikle retrognati olarak adlandırılan bir durumdur. Bu bozukluk, alt çenenin üst çeneye göre geride yer alması ile karakterizedir. Alt çene geriliği, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir ve genellikle erken teşhis ve tedavi gerektirir.

Nedenleri

  1. Genetik Faktörler: Genetik yatkınlık, alt çene geriliğinin en yaygın nedenlerinden biridir. Ailede bu tür bir maloklüzyon öyküsü varsa, çocuklarda da görülme olasılığı artar.
  2. Çene Gelişim Bozuklukları: Alt çenenin yetersiz büyümesi veya gelişmemesi, alt çenenin geride kalmasına neden olabilir.
  3. Doğumsal Anomaliler: Bazı doğumsal anomaliler, çene ve dişlerin doğru hizalanmasını engelleyebilir ve alt çenenin geride kalmasına yol açabilir.
  4. Dişlerin Yanlış Konumlanması: Dişlerin yanlış hizalanması veya eksik dişler, çene kapanışını etkileyerek alt çenenin geride görünmesine neden olabilir.
  5. Travma veya Yaralanmalar: Çene bölgesine alınan darbeler veya yaralanmalar, çene kemiklerinin ve dişlerin yanlış hizalanmasına neden olabilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_05-640x480.jpg

Alt Çene Öndeliği

En fazla genetik geçiş gösteren bozukluktur. Alt dişlerin üst dişlerin önüne geçtiği “ters kapanış” ile karakterizedir ve çene ucu belirgindir. Sebep üst çenenin geride olması, alt çenenin önde olması veya her ikisinin kombinasyonu olabilir. Erken yaşlarda tedavi “yüz maskesi” de denen bazı apareylerin kullanımıyla yapılabilmektedir. Ancak erişkin hastalarda cerrahi tedavi gerekebilir.

Alt çene öndeliği, ortodontik bozukluklar arasında yer alan ve genellikle mandibular prognatizm olarak adlandırılan bir durumdur. Bu bozukluk, alt çenenin üst çeneye göre daha önde konumlanması ile karakterizedir. Alt çene öndeliği, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir ve genellikle erken teşhis ve tedavi gerektirir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_10-640x480.jpg

Nedenleri

  1. Genetik Faktörler: Alt çene öndeliği genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıkabilir. Ailede bu tür bir maloklüzyon öyküsü varsa, çocuklarda da görülme olasılığı artar.
  2. Çene Gelişim Bozuklukları: Alt çenenin aşırı büyümesi veya üst çenenin yetersiz büyümesi sonucu alt çenenin önde konumlanması.
  3. Doğumsal Anomaliler: Bazı doğumsal anomaliler, çene ve dişlerin doğru hizalanmasını engelleyebilir ve alt çenenin önde olmasına yol açabilir.
  4. Dişlerin Yanlış Konumlanması: Dişlerin yanlış hizalanması veya eksik dişler, çene kapanışını etkileyerek alt çenenin önde görünmesine neden olabilir.
  5. Travma veya Yaralanmalar: Çene bölgesine alınan darbeler veya yaralanmalar, çene kemiklerinin ve dişlerin yanlış hizalanmasına neden olabilir.

Eksik Dişler

Ağız içinde bazı dişler doğuştan oluşmayabilir veya çürük travma enfeksiyon gibi sebeplerle kaybedilmiş olabilir. Böyle durumlarda eksik dişin boşluğunun kapatılması veya bölgeye yapılacak implant protez gibi restorasyonların yerinin hazırlanması için ortodontik tedaviden destek alınır.

Eksik dişler, ortodontik bozukluklar arasında yaygın olarak görülen ve diş gelişimi sırasında bazı dişlerin oluşmaması ile karakterize edilen bir durumdur. Eksik dişler, anodonti (tüm dişlerin eksik olması) ve hipodonti (bir veya birkaç dişin eksik olması) olarak sınıflandırılır. Bu durum, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir ve genellikle ortodontik tedavi gerektirir.

Nedenleri

  1. Genetik Faktörler: Eksik dişler genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıkabilir. Ailede benzer bir durum varsa, çocuklarda da görülme olasılığı artar.
  2. Doğumsal Anomaliler: Down sendromu, ektodermal displazi gibi bazı genetik sendromlar eksik dişlere yol açabilir.
  3. Çevresel Faktörler: Gebelik sırasında annenin maruz kaldığı bazı enfeksiyonlar veya ilaçlar, diş gelişimini olumsuz etkileyebilir.
  4. Travma veya Enfeksiyonlar: Bebeklik veya çocukluk döneminde diş tomurcuklarına zarar veren travmalar veya enfeksiyonlar, dişlerin eksik olmasına neden olabilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_05-640x480.jpg

Gömülü Dişler

Bazen ağız içinde dişler sürmesi gereken yere gelemezler. Erken süt dişi çekimi sebebi ile yeri kapanmış olan dişler olabilir. Veya süt dişi düşüp daimi diş yerine doğru ilerlerken çene kemiği içerisinde yolunu kaybedebilir. Bu tür durumlarda dişin çene kemiği içindeki pozisyonu değerlendirilir ve yerine sürebilecek şekilde ise ortodonti cerrahi ortak çalışması ile tedavi edilebilir. En sık gömülü kalan dişler yirmi yaş dişleridir. İkinci sırada ise üst köpek dişleri gelir.

Gömülü dişler, ağızda tamamen çıkamamış ve çene kemiği veya yumuşak doku içinde kalan dişlerdir. Bu durum, ortodontik bozukluklar arasında yaygın olarak görülür ve genellikle üçüncü azı dişleri (20 yaş dişleri), köpek dişleri ve küçük azı dişlerinde rastlanır. Gömülü dişler, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir ve çeşitli komplikasyonlara neden olabilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_10-640x480.jpg

Nedenleri

  1. Yer Darlığı: Çenede dişlerin düzgün bir şekilde çıkması için yeterli yer olmadığında, dişler gömülü kalabilir.
  2. Genetik Faktörler: Gömülü dişler genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıkabilir. Ailede benzer bir durum varsa, çocuklarda da görülme olasılığı artar.
  3. Çene Gelişim Bozuklukları: Çene kemiğinin yetersiz büyümesi veya dişlerin doğru hizalanmaması gömülü dişlere yol açabilir.
  4. Doğumsal Anomaliler: Bazı doğumsal durumlar, dişlerin doğru pozisyonda çıkmasını engelleyebilir.
  5. Dişlerin Yanlış Konumlanması: Dişlerin yanlış konumlanması veya dönük çıkması, diğer dişlerin çıkmasını engelleyerek gömülü dişlere neden olabilir.

Derin Kapanış

Normal bir kapanışta üst ön dişlerin alt ön dişleri 2-3 mm kadar örtmesi gerekir. Üst dişlerin alt dişleri 4mm ve daha fazla örttüğü duruma “derin kapanış” denir. Hatta bazen alt kesici dişler üst kesici dişler tarafından tamamen kapatılır. Genellikle güçlü çiğneme kaslarına sahip olan bu hasta grubunda uzun dönemde dişlerde aşınma problemi görülebilir.

Derin kapanış, dişlerin üst çenenin önünde fazla öne çıkması sonucunda oluşan bir ortodontik bozukluktur. Bu durum, üst ön dişlerin alt ön dişlere göre fazla önde olmasıyla karakterizedir. Derin kapanış hem estetik hem de fonksiyonel problemlere yol açabilir ve tedavi gerektirebilir.

Nedenleri

  1. Genetik Yatkınlık: Ailede derin kapanış geçmişi olan bireylerde daha sık görülme eğilimi vardır.
  2. Diş Boyutları ve Konumları: Üst dişlerin alt dişlere göre büyük olması veya alt çene dişlerinin küçük olması derin kapanışa neden olabilir.
  3. Çene Yapısındaki Bozukluklar: Üst çenenin veya alt çenenin yapısındaki anormallikler derin kapanışa yol açabilir.
  4. Alışkanlıklar: Parmak emme gibi bazı alışkanlıklar, çocukluk döneminde dişlerin yanlış pozisyonda büyümesine neden olabilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_05-640x480.jpg

Açık Kapanış

Karşıdan bakıldığında dikey yönde üst ön dişler alt ön dişleri hiç örtmüyor ve arka dişler temasta iken ön dişler hiçbir şekilde temasa gelmiyorsa bu duruma “ön açık kapanış” denir. Çocuklarda parmak emme, hatalı yutkunma (dil itimi) gibi kötü alışkanlıklar ve ağız solunumu yapılması bu durumun en önemli etkenlerindendir. Bu hastalar ön dişleri ile ısırarak koparma hareketini yapamazlar. Tedavisinde erken dönemde farkedilirse alışkanlığın bırakılması ile düzelmesi beklenebilir, alışkanlık önleyici apareyler kullanılabilir. Ergen ve genç yaşlarda tedavi için ağız içi ve dışı mekaniklerden faydalanılabilir. Açıklığın miktarı ve klinik muayene bulgularının değerlendirilmesi ile cerrahi seçeneği de gerekebilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2020/01/post_10-640x480.jpg

Nedenleri

  1. Alışkanlık ve Alışkanlık Bozuklukları: Parmak emme, dil dışarıda tutma gibi alışkanlıklar, dişlerin normal gelişimini etkileyebilir ve açık kapanışa yol açabilir.
  2. Konjenital veya Gelişimsel Faktörler: Bazı çocuklarda doğuştan gelen bir eğilim veya diş gelişim bozuklukları, açık kapanışın oluşmasına neden olabilir.
  3. Uzun Süreli Emme Alışkanlıkları: Emzik veya biberon gibi uzun süreli kullanılan aletler, doğru diş gelişimini engelleyebilir ve açık kapanışa katkıda bulunabilir.
  4. Dil Alışkanlıkları: Dilin düzensiz kullanımı veya dilin normalde olması gereken yerde değil, öne veya yana doğru itilmesi açık kapanışı tetikleyebilir.
  5. Yüz ve Çene Yaralanmaları: Kazalar veya yaralanmalar sonucu oluşan çene kırıkları veya travmalar, dişlerin doğru pozisyonda kapanmasını engelleyebilir.

https://leylacimeakbaydogan.com/wp-content/uploads/2024/05/denticare-logo-footer.png

En temel ilkemiz hasta hakları ve memnuniyeti ön planda tutularak dürüstlük kuralları çerçevesinde en kaliteli hizmeti en kısa sürede sunmaktır.

İletişim Bilgileri

Alya Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği

bt_bb_section_top_section_coverage_image